26 Kasım 2011 Cumartesi

bagirma milletin icinde!

1567. gayri resmi ayriligimizi yasadik seninle az önce. belki bikac gözyasi döktün benden uzakta, bilgisayar ekranina bakarak, belki onu bile dökmedin artik. ben yattigim yerde muhtesem derin, anlamli, önemli seyler düsündüm. sölemedim hicbirini. attim hafizamin arka taraflarina. bigün lazim olur kullanirim diye.

hayir demeyi ögrenemedim su yasima kadar. annem de hep söyler: 'hayir demeyi bilmiyosun oguz' diye. hakli kadin. sana, bu dünyada en cok sevdigime nasil hayir diyebilirdim ki. demeliydim ama. yillar önce demeliydim hatta. 'hayir' kisa ve kolay. iki hece, 5 harf. diyemedim iste. bisey durdurdu beni. 'ya bu sefer olursa lan?' dedi.

pismanlik, pismanlik diyosun ya. sana yillar önce deseydim o hayiri, farkli mi olurdu simdi? gitseydin bi daha da geri gelmeseydin, yasayabilir miydim o pismanlikla?

seninle konusmak yerine su aptal yaziyi yaziyorum ya. asicam, kesicem kendimi yeminle.

ama yok. kalmadi carem. tükendim artik. kelimelerim de tükendi benimle. söylenecek birseyin kalmadigi yerdeyim su anda. dikiliyorum, ölü, bos gözlerle etrafi izliyorum. sonsuz bi karabasana uyaniyorum. darlaniyorum, darlaniyorum.

artik yarindan ne bekliyorum onu bile bilmiyorum. belki de bisi beklemiyorum. hep diyorum ya, vakit geciriyorum. hikayenin sonuna ulasmaya calisiyorum.

hadi simdi yalniz birakin sacma yasantima beni. mahvetmeye devam edeyim bütün hayallerimi.

bugünde hayir diyemedim sana. sen konustun, ben tamam dedim. mutlu olcagini bilsem giderim senden en uzaga. ama o zamanda gülümsedigini göremem ki güzelim.

hadi iyi bak kendine