27 Aralık 2011 Salı

seçenek takıntısı

----------

...size müşteriyi kaybetmemenin yollarını anlatacağım. Hem de sonsuza dek.
Bir kadını ele alalım. Önünde iki iyi seçenek duruyor. (Yaşamınızı ve satış kariyerinizi değerlendirdiğinizde, seçenek takıntısı konusunda da, tam da bunun hakkında olduğunu göreceksiniz.)

Bir numaralı delikanlı çekici biri. Sessiz, sakin. Çok zeki değil, aptal sayılmaz. Fırsat buldukça ava ve balığa gidiyor. Av mevsimi değilse bilardo oynuyor. Özellikle barlardan ve avcılık çevrelerinden birçok tanıdığı var. Ortalama bir gelir düzeyine sahip. İşinde idare ediyor.

Kadın, onu seçmesi durumunda kendisine zaman ayırabileceğini, kız arkadaşlarıyla gezmeye zaman bulabileceğini, arada sırada onun ve kendisinin arkadaşlarını bir araya getirebilecek partiler düzenleyebileceklerini düşünüyor. Fena bir anlaşma sayılmaz. Özgürlük de iyi bir şey sayılır. Gelir düzeyinin çok yüksek olmaması kötü bir puan, ama o kadar da önemli değil. Adam işinden nefret ediyor gibi görünmüyor.

İki numaralı delikanlı da oldukça çekici. Çok zeki. Erkek arkadaşlarıyla eğlenmeye gitmiyor. Sık sık evine gelip giden birkaç yakın arkadaşı var. Onlar dışında pek arkadaşı yok. Evinde vakit geçirmeyi seviyor. Gelir düzeyi yüksek. İşini seviyor.

Kadın onu seçmesi durumunda, evde birlikte bol vakit geçireceklerini düşünüyor. Birbirlerini iyice tanıyabilmelerine yetecek kadar bol vakit. Eğlenmeye, konuşmaya, oynaşmaya yetecek kadar bol vakit. Para kaygısı taşımamak da hoş bir şey. Önemli bir stres kaynağının olmaması da iyi. İşini de gerçekten seviyor.

Bu durumda kadın ne yapacaktır? Kararı ve ardında bıraktığı hoş delikanlı hakkında neler hissedecektir?

Bu ikilemi haftalar boyunca düşünür. Aylar geçer. Hangisini seçerse seçsin, kesin olan bir şey vardır: Seçimini yaptığı an, diğer delikanlı iki gün öncesine nazaran çok daha çekici görünmeye başlayacaktır.

Yaptığı seçimden memnun olacağını düşünüyordunuz, değil mi? Rahatladığını, mutlu olduğunu. Ama hayır, durum tam tersi...

----------

okuduğum enteresan kitaptan enteresan bi bölüm. paylaşmak istedim

Hiç yorum yok: