Ben viyanaya geleli tam tamına 4 gün oldu. Dolu dolu dört gün. Birtakım aksilikler tatsızlıklar yaşandı yalan olmasın. Gerek danışmanlık firması dolayısıyla gerekse kültür şoku etkisiyle. Ama herşey rayına oturuyo tıkır tıkır. Ben şehirle ilgili ilk izlenimlerimi aktarmak istiyorum.
Yok böle bi şehir. Burası dünya ise eger İstanbul hangi gezegen, hangi güneş takımı hatta hani galakside yani. Abartısız sölüyorum hemide. Ulaşım diyosun, sarıyerden taksime 1buçuk saatten erken hayatta gidemiyorsun. Viyananın bi ucundan diger ucu en fazla 20 dakika sürer. Hala abartı yok. İnsanları diyorsun. Soguklar diyosun, kardeşlik dostluk hiç önemli değil diyorsun. İstiklal caddesinde yürürken erkeklere bile laf atan arkadaşlar mı yani sıcakkanlı. Mis gibi işte, herkes kendi işinde gücünde. Herkes trafik ışıklarına uyuyor, uymayıp da sokaklarda arabaların arasında koşturanlar hep türk. O da gözümden kaçmadı bu dört gün içersinde. Trafik lambası olmayan yerlerde karşıdan karşıya geçicek olursanız , gelen arabalar direk zınk diye duruyo, ne olursa olsun yol veriyor. Ayrıca Viyana'da korna sesi duydugunu iddaa eden varsa alnını karışlarım.
İnsan oldugunuzun farkına varıyosunuz adeta. İlk izlenimlerim bunlar gibi. Yakın zamanlarda viyananın tarihi ve turistik mekanlarını gezmeye başlıcam. Foto moto gelir yani yakında.
Ayrıca viyana hakkında bütün sorularınız için: 0900 900 VİYANA
Die Stadt gehört dir (buda viyana belediyesinin sloganı galiba her yerde yazılı :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder