28 Kasım 2008 Cuma
'Hem gay hem inançlıyım'
İslamcı kanalı pişman eden canlı yayın sözleri...
Kendini muhafazakar eşcinsel olarak tanımlayan Cemil İpekçi, muhafazakar kanalın canlı yayınındaydı. Ülke TV'de yayınlanan Turgay Güler'in Sıradışı programına katılan Cemil İpekçi'nin öyle sözler söyledi ki İslamcı kanalı pişman etti.
BU KADAR CESUR OLACAĞINI KESTİREMEDİLER
İpekçi için nasıl olsa "Hem AKP'liyim hem de türban takarım" demişti. Bu düşünceyle hareket eden kanal İpekçi'nin bu kadar cesur konuşacağını düşünmemişti.
HEM GAY'İM HEM İNANÇLI
Cemil İpekçi içki yasağıyla ilgili fikrini söylerken konuşurken "New york'a gittiğimde şok olmuştum. BİR GAY OLARAK şok geçirmiştim. Neden ben gayliği gaylik olarak biliyordum. Pembe gayler, motosikletli gayler, ayı gayler.. Bu kadar farklı şeylelerin olduğunu bilmiyordum. Özgürlükler ülkesi Amerika'da bile bir sokakta bir şişe birayla yakalanın doğru hapistesiniz." dedi.
SPİKER ARAYA GİRMEYE ÇALIŞTI AMA..
Bu sözler üzerine araya girmeye çalışan Turgay Güler, sadece "Şimdi " diyebildi. Muhafazakar kanalın, muhafazakar izleyicisi çoktan şoke olmuştu. Söz ağızdan bir kere çıkmıştı. Zaten programda etkisiz eleman olarak kalan Güler'i konuşma boyunca Cemil İpekçi yönlendirdi. Başarısız bir sunumla İpekçi ve Güler rolleri değiştirdi.
NOT: Haberi görünce bi hikaye geldi aklıma. Bodrumdayım, bikaç arkadaşla gündüz güneşinden kaçıp gölgede nargile içiyoruz. İnsanlar denize giriyor tabi doğal olarak. Her neyse bu arkadaş denizden çıktı böle kıvırta kıvırta. Mayo diyede Pembe bayan bikini altı giymişti. O sahne asla silinmedi kafamdan. Hatta fotografı olcaktı bende ya, bulursam ekliyim onu :)
25 Kasım 2008 Salı
02-Melih
"Arım Balım Peteğim " programına katılan BBG’nin ilk şampiyonu Melih, yaptığı açıklamalarla olay yaratacak.
Yaklaşık üç senedir İzmir’de bulunan Melih " İstanbul'un renkli hayatından kaçtım. 10 dakika içinde İzmir’e gitmeye karar verdim ve her şeyi bırakıp İzmir’e yerleştim” dedi.
Eski gösterişli günlerinin aksine sakin bir hayat sürdügünü söyleyen Melih " İzmir’de bir iş açtım. Bundan sonra şöhreti ve popülerliği tercih etmeyeceğim. Yakında bir aile kurabirim" dedi.
Şöhret olduğu ilk dönemde bir çok ahlaksız teklif aldığını belirten Melih " Çok ünlü bir yönetmen benden sevgilisi olmamı istedi. Ama erkekti. Ofisine gittiğimde cam masasını kırdım. Sosyeteden eşini yeni kaybetmiş çok ünlü bir bayandan da kendisiyle birlikte olmam için boş çek verdi. Ancak kabul etmedim” dedi…
NOT: Kendisi zaten izmir doğumluymuş. İzmir'e yerleşme kararı almasının 10 dakika sürmesi gayet normal yani. Şöhreti tercih etmeyeceğim demeside ayrıca garip. Bu şuna benziyor: Taksim' de çekim yapan datdiri tv kamerasının karşısına atlayıp, 'Ben artık şöhret olmak istemiyorum. Lütfen sizde bırakın peşimi. Aile kurmak istiyorum ben' demem gibi :)
Bide bu poz beni benden aldı hehe
21 Kasım 2008 Cuma
Erdoğan: Ben YouTube’a giriyorum, siz de girin
RTE'dan inciler
RTE: Valla elimizde çok güzel belgeler var. Sarışını var, esmeri var. Girin bakın youporn 'a. Daha geçen upload ettik genel kurul toplantısında.
Gazeteci: Ama youporn' a girilemiyor ki.
RTE: Ben giriyorum hamdolsun. Gazeteci adamsın. Bilmiyo musun ninjaproxy.com ktunnel.com falan?
Michael Jackson müslüman mı oldu ?
50 yaşındaki süperstar Michael Jackson'ın Müslüman olduğu iddia edildi. İngiliz Telegraph gazetesinin The Sun gazetesinin haberine dayandırarak verdiği bilgiye göre Steve Porcaro'nun evinde bir imamın önünde yere oturan pop müziğin kralının şahadet getirerek Müslüman olduğu ve Mikail adını aldığı belirtildi.
Habere göre en yakın dostları olan şarkı sözü yazarı Dawud Wharnsby Ali (David Wharnsby) ve yapımcı Idris Phillips'in de (Phillip Bubal) teşvikleriyle önce inançlarını tartıştılar daha sonra Jackson Müslüman olmaya karar verdi.
Geçen yıl Michael Jackson'ın Müslüman kardeşi Jermaine Jackson kardeşinin 1989 yılında kendisinin Müslüman olmasından sonra İslam dinine ilgi duymaya başladığını açıklamıştı. Jermaine "Mekke'den dönüşümde kendisine konu ile ilgili bir çok kitap getirmiştim, bana İslam ile ilgili sorular sordu. Ben de olan İslam'ın huzur veren güzel bir din olduğunu söyledim" demişti. "Kendisine getirdiğim bütün kitapları okudu ve bana insana güç veren böyle bir şeyi bulduğum için teşekkür etti" diyen Jermaine, "Michael büyük ihtimalle Müslüman olacak" demişti.
Alıntıdır..
NOT: Sen ne çirkin korkunç bi adam olmuşsun böle ya
20 Kasım 2008 Perşembe
yuppiyayoo
18 Kasım 2008 Salı
15 Kasım 2008 Cumartesi
14 Kasım 2008 Cuma
Küçük Beyoğlu
Bir sene önce gitmiştim bu sokağa. O zaman adeta koşarcasına uzaklaşmıştım. Dandik bi barın olduğu, köhne bakımsız binaların bulunduğu bi sokaktı. Ama şimdi binalar restore edilmiş, barlar yenilenmiş. Harika bir yer olmuş. Yanyana açılmış 5 bardan oluşan bir sokak küçük beyoğlu. Paralel, La Rambla, Fabrika, Teras, Last Pub.. Hepside birbirinden güzel bana sorarsanız. Şu günlerde bile Cuma, Cumartesi dışarda oturmak için yer bulamayabilirsiniz. Taksime çıkan genç insanların yeni mekanı oluverdi adeta. İçki fiyatları da gayet uygun bana sorarsanız. Kokteyl yelpazesi geniş. Damak tadınıza uygun bir içki illa buluyorsunuz.
Emek Sineması' nın sokağından giriyorsunuz, sokağı takip edip sola dönüyorsunuz. Karşınızda Küçük Beyoğlu. Müzikler gayet güzel. Eğer içerde oturursanız konuşmanız, anlaşmanız biraz zorlaşabiliyor. Fakat dışardaysanız sizden güzeli yok. Eğer şimdiye kadar gitmediyseniz bir uğrayın derim.
Viyana Teknik Üniversitesi
Ocak yada Şubat ayında kampüsünde dolaşmak istediğim okuldur kendisi. Hikayesi de pek gariptir. Bu okula gitmeye karar verişimin hikayesi.
ÖSS puanları açıklanmıştı. Sabahın köründe bilgisayarın başına oturmuşum, sitenin açılmasını bekliyorum. Umutluyumda ha. İkinci kez girmişim zaten. Kendi hesabıma göre 230 civarlarında bi puan alıcam.
Site açıldı. Puanım 210. Hayallarimin büyük bir şangırtıyla kaybolduğunu hissettim adeta. Herneyse işte, bir danışmalık firmasının ilanını gördüm gazetede. İnternetten araştırdım. Yıllık okul harcının 1500 euro olması ilgimi çekmişti en başta.(yeni bir yasayla okul harcı bu seneden itibaren 750 euro' ya indirilmiştir)
Gittim danışmanlık firmasıyla görüştüm. Yağlandıra ballandıra anlattılar olayı, gidişi, oraya yerleşmeyi, okul başvuru şartlarını, eğitim olanaklarını, viyana şehrini. Orada okuyan bir arkadaşım da vardı önceden. Ondanda aldığım bilgiler doğrultusunda üniversite eğitimimi bu okulda almak istediğime karar verdim.
Bu durumu annem ve babama açıklayışımda epey sancılı oldu. Ama sonunda benim için en iyisinin bu olacağı konusunda hemfikir olduk.
Danışmanlık firmasıyla kontrat imzaladık ve belli bir süreci başlattık.
Başvuruyla ilgili biraz bilgi vereyim. Avusturya' yla Türkiye arasında bir eğitim anlaşması var. Bu yüzden Avusturya üniversiteleri, orda okumak istediğiniz bölüme, burda ÖSYM tarafından yerleştirilmiş olmanızı şart koşuyorlar. Yani örneğin: Ben Viyana Teknik Üniversitesin' de mimarlık okumak istiyorum. Burda GEÇERLİ sayılan bir üniversitede mimarlık kazanmış olmam lazım. Geçerli diyorum ısrarla çünkü bazı üniversiteler kabul görmüyor.
Kazanmış olduğunuz bu üniversiteye kayıt yaptırmanıza gerek yok. ÖSYM kazandı belgesiyle okula başvurunuzu gerçekleştiriyor danışmanlık firmanız. Kabulunuz geliyor, kabulunuzle birlikte Avusturya Konsolosluğu' na başvuruyorsunuz. Geçici Öğrenci Vizenizi alıyorsunuz ve Viyana' ya doğru yola çıkıyorsunuz.
Neden bunları açıklama gereği duyduysam gece gece. Öle yani Ocak-Şubat gibi Viyana' dayım. Bol bol gidip gelicem gibi gözüküyor. Yani Duty Free den istediğiniz bişi varsa; parfüm olur, içki olur; her türlü temin edilir :)
Kendime şimdiden Viyana' da başarılar diliyorum.
Eğer Avusturya' da üniversite okumak yada yüksek lisans yapmak isteyen varsa yardımcı olmaya çalışırım. Ve eğer sizin Avusturya' da tanıdık olur, eş olur, dost olur birşeyleriniz varsa sizde bana yardımcı olun :)
Hayyıırlı günler
Daha fazla bilgi için..
12 Kasım 2008 Çarşamba
KAAAŞŞŞIIIIIIKKKK!!!
Ortaokul zamanlarımın tek eğlencesi. Malum zor zamanlar zaten, gerginlik falan. Okulda öglenciydim. Sabah babamlar işe giderken erkenden kalkar, televizyonun başına otururdum. 'KAAŞŞIIKKK!' repliğine adeta biterdim.
Hisli mavi dev kene, Süper Kene tekrar yayına girse ne kadar şahane muhteşem harika olur değil mi ?
Fenerbahçe-Galatasaray
Maçı özetleyen fotograf olmuş gerçektende. Ama belliydi böle olucağı. Her sene oluyor yani. Kimse anlayamadı Fenerbahçe-Galatasaray maçlarının ayrı bir havada oynandığını. Hani insandır anlamaz, ona lafım yok. Ama geçimini spor yorumculuğu yaparak sağlayan insanlara kızıyorum. Ne demek canım Fenerbahçe'yi bu kadar küçümsemek. Sahip olduğu potansiyeli hiçe saymak.
Sözüm Hıncal Uluç'a:
'Keşke iddaya girseydik be :)'
Fenerbahçe hakkındaki fikirlerime gelince. Bence Deivid bu takımın ne kadar yavaş atağa çıktığını gösterdi bize. Ve kaleye dikine gitmeyi düşünen bir adamın neler yapabileceğini. Şunuda belirtmek isterim ayrıca, benim çılgınlar gibi beğendiğim Deivid, kendisininde bahsettiği gibi daha performansının %30' unda değil. Geçen seneki formuna bir an önce kavuşursa Fenerbahçe' nin Beyaz Atlı Prensi olur adeta.
Birazda Selçuk Şahin' den bahsedelim. Maçın kesinlikle kilit adamıydı. Defans hatasından yediğimiz golü nasıl çıkaracağız diye düşünürken kara kara; topu iğne deliğinden geçirdi. Hemde kazara değil, bir önceki pozisyondan belli ederek. Attığı gol maçın kilit adamı yapmadı tabiki Selçuk' u. Ortasahada yaptığı presler, topu alan oyuncunun yüzünü kaleye döndürmemek için kendini parçalaması ve daha birsürü faydalı hareketleri. Hatta şunu söyleyebilirim. Selçuk Şahin Fenerbahçe forması altında ilk defa doğru düzgün bir sarı kart gördü. İsteği, azmi, hırsı yüzünden bir sarı kart gördü. Bu galibiyeti en çok isteyen kişiydi şüphesiz. Buda onu maçın kilit oyuncusu yaptı.
Son olarak Fenerbahçe' nin forvet sıkıntısına değinmek istiyorum. Mateja Kezman' ın yaşattığı şokları atlatamadan yenisini aldık başımıza adeta. Guiza çok kaliteli bir futbolcu. Kendini maça %100 veriyor. Kondisyonunu son damlasına kadar kullanıyor. Ama belki de yedeğe çekilme zamanı gelmiştir. Çünkü yeterli olamıyor. Artık Fenerahçe formasıyla gol atan bir forvet görmek istiyorum. Ayrıca acilen gece hayatını ve sigarayı bırakması gerekiyor :)